AK Parti milletvekilleri tarafından 20 Mart 2023’te TBMM’ye sunulan ve Sağlık Komisyonu’nda görüşülmesi beklenen ve hekimlerin meslekten yasaklanmasına ilişkin konuları içeren kanun tasarısına tepkiler sürüyor. Tasarıya ‘Doktorların sabrı tükendi’ şeklinde tepki gösteren Hekimsen Sendikası, resmi internet sitesinde yayınladığı basın açıklamasında, “Mevcut milletvekilleri hekimleri adeta tahrik ediyor. Hekimsen Sendikası olarak 20 Mart 2023’te sunulan yasa tasarısını protesto ediyor, bu yasa tasarısının geri çekilmemesi halinde sendikal eylemlerimizi başlatacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.”
Sahte Diplomayla Doktor Olmanın Cezası Daha da Az!
Doktorsanız sahte diplomayla hekimlik yapmanın cezasının tedavinin olası komplikasyonlarından daha az olduğunu eleştirerek, şunları kaydetti: barış, salgın hastalık ve doğal afetlerde, hastalandığında rapor almayan, iznini kullanmayan. Fakülte, uzmanlık ve yandal eğitimlerini usulüne uygun olarak tamamlayan hekimlerimizin görevden yasaklanmaları istenir. Hekimlik sanatı hukuka sığdırılmaya çalışılmamalı, “Ben yaptım, oldu” mantığıyla hareket edilmemelidir.
Tekirdağ’ın Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde sahte diplomayla kendini pratisyen hekim olarak tanıtan 20 yaşındaki Ayşe Özkiraz’ın tahliye olduğu haberi, görevini geçersiz diplomayla yaptığı anlaşılınca tutuklandı ve 100’e yakın suçtan yargılandı. 13 yıl hapis cezası şok etkisi yarattı. Mahkemede bir hastaya dikiş attığını söylediği öğrenilen Özkiraz’ın 5’inci duruşmada serbest bırakıldığı ve para cezasına çarptırıldığı ortaya çıktı.
3 Yılda 4 Bin Doktor Çaresizlikten Yurt Dışına Gitti
Eğer doktorsanız, mevcut hükümet doktorlara haklarını vermiyor. Sadece cezalandırmayı seçtiğini, son 3 yılda 4 bine yakın doktorun çaresizlikten yurt dışına gittiğini, 9 bin doktorun da kamudan ayrıldığını söyleyerek, yasayı sunanlara seslendi: Tedavi yöntemi hastalığı düzeltir mi? sağlık sistemi? Sağlık sistemini düzeltip düzeltemeyeceğini sormak istiyoruz! Son olarak 20 Mart 2023’te sunulan Kanun teklifiyle hekimlerin sabrı taştı. Mevcut yasa koyucular hekimleri adeta tahrik ediyor.”
İlaç israfı yapan kendi hayatını harcamış olur.
Hekimlere malpraktis cezaları, Devlet Memurları Kanunu’ndaki disiplin cezaları ve sözleşmeli doktorlara verilen cezaların ilgili mevzuata göre cezalandırılmasının yeterli olmadığını eleştiren Hekimsen, “Şimdi çıkacak yeni kanun teklifinde, tamamen soyut ve göreceli kavramlarla meslekten ihraç etmeye ve yeniden meslekten yasaklamaya çalıştı. Böylece; Hekim, verdiği bir tedavinin geçici yan etkilerine ilişkin hasta şikayeti olması halinde meslekten yasaklanabilir. Bu durumda kemoterapiden bulantı önleyici ilaç kullanımına kadar hiçbir tedavi uygulanamaz. İlaca zarar veren, kendi hayatına zarar verir. Tıp bilmeyen tıpta karar verici olamaz.
Hekimler ancak seçtikleri yetkili hekim kümesi tarafından cezalandırılabilir!
“Hekim ancak başka bir yetkili hekim grubu tarafından seçilebilir; Deontolojik kurallar içinde, hakkaniyet ve kurallar içinde ceza verebilir” diyen Hekimsen, basın açıklamasında şu cümleleri kullandı: “Tıp fakültesi eğitimi basit bir eğitim değildir. Kazanması ve okuması en zor eğitimler arasında yer almaktadır. Binlerce yıllık sürekli gelişen bilginin eseridir. Tıp bilimi, eğitim ve hekimlik mesleği ile oynanması kabul edilemez. Bu kapsamda Hekimsen Sendikası olarak bu yasa tasarısını protesto ediyor ve bu yasa tasarısının geri çekilmemesi halinde sendikal eylemlerimizi başlatacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.” (BSHA- Bilim Sağlık Haber Ajansı)
